ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul


sohbet, okey, tavla, chat
29 Nisan 2024, Pazartesi 16:55   

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

En İyiler  Son Eklenenler       
sohbet forum basliklari  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler > Müzik, Vido Klip, Playlist, Konser
forum sohbet oyun basliklari
   70`li Yıllara Yolculuk
 Mesaj Ekle, sohbet ve oyun icin cagir
sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

Nefertiti585

Nefertiti585 resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  3.Şub.2015 Sal 21:31:29      70`li Yıllara Yolculuksohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle

 

Eski dergilerden derlenmiş haberlerle Türk pop müziğinin 70`li yıllarına kısa ama zevkli bir yolculuk yapalım.

10 Temmuz 1971

İşte Sadri Alışık`ın Orkestrası!"Hafif batı müziği dünyamızda ``Herkese eşlik eden topluluk`` diye ün yapan Ritm 68`in kurucusu ve isim babası beyaz perdemizin sevimli Turist Ömer`i Sadri Alışık`tır.

Topluluk vardır, ünlü bir ismin arkasında çalmakla şöhret olmuştur... Topluluk vardır, saçlarıyla, kılık kıyafetleriyle hafif batı müziği seyircilerinin, dinleyicilerinin dikkatlerini üzerinde toplamıştır. Topluluk vardır, müzik dünyasında bir ``janr`` yaratır, topluluk vardır, icralarındaki ustalıkla gençlerin kalbinde taht kurmuştur. Ve topluluk vardır, plaklarda, gazinolarda, Türkiye radyolarında, gece kulüplerinde ünlü seslere eşlik etmesiyle tanınır ve sevilir... İşte bu son gruba giren orkestraların başında da ``Ritm 68`` gelir.

``Ritm 68`` bundan üç yıl önce, sıcak bir Temmuz akşamında kurulmuştur. Biliyorsunuz, topluluğun şefi; efendiliği, müzik bilgisi ile olduğu kadar, burnu ve çenesiyle org çalışı ile de tanınan ve sevilen Rıza Silahlıpoda`dır. Peki kurucusu ve isim babası kimdir bu topluluğun? Bilemediniz mi? Öyleyse biz söyleyelim: Sadri Alışık..."
 
22 Şubat 1972Fikret Kızılok`un Sahnedeki İlk Günleri
 
 
"Fikret Kızılok, henüz 10 yaşında, ilkokuldaki arkadaşlarıyla kurduğu orkestrasıyla, Taksim Belediye Gazinosu`nda konser vermişti. Yukarıdaki fotoğraf, işte bu yıllardan... Yıl 1954 ve 10 yaşındaki küçük Fikret akordeon çalıyor.

- "İlk aşkım okul yolu üzerindeki müzik aletleri satan bir mağazada gördüğüm kırmızı renkli bir akordeondu..." - Fikret Kızılok

Fikret Kızılok akordeonuna kavuşur kavuşmaz müzik çalışmalarına başlar. Hemen sınıfından kendisi gibi mini mini arkadaşlarıyla birlikte bir orkestra kurar. Sınıf arkadaşlarından birinin klarnetçi olan babasından müzik dersleri alır ve o yılın 23 Nisan`ında ``Fikret Kızılok ve Orkestrası``, Taksim Belediye Gazinosu`nda ilk konserlerini verirler. En çok alkışlanan parçaları da ``Tamzara`` olur."
 
 
2 Aralık 1972Müzik Dünyamızda Yeni Bir Çocuk Şarkıcı"Dört yaşındaki İskender Paydaş, "Büyük İskender"adıyla piyasaya çıkan ilk plağında, bateriyi de kendisi çalıyor.

Şanar Yurdatapan`ın oğlu Arda Kardeş`ten sonra Muhittin Paydaş`ın dört yaşındaki oğlu İskender de bir plak doldurdu. 

``Büyük İskender`` adıyla piyasaya çıkarılan plakta küçük şarkıcı İskender Paydaş, ``Anne Hasreti``,``Asker Olacağım`` adında iki çocuk şarkısı söylüyor. 

İskender Paydaş`ın bir diğer özelliği de, yaşına başına bakmadan çok iyi bateri çalması. Plağında da davulu kendisi çalmış..."
 
 
 
13 Mart 1973Veysel Gitti Sazı Kaldı Dünyada"Büyük halk ozanı Aşık Veysel, akciğer kanserine yenik düştü. "Ben gidersem sazım sen kal dünyada"demişti, sazıyla birlikte ardında unutulmaz eserler bıraktı.

``Ben gidersem sazım sen kal dünyada...`` diyordu Koca Veysel... Ve aylardır bir kara haber bekleniyordu Aşık Veysel`in yöresinden... Akciğer kanseri denen illet, Türk halk ozanlarının çağımızdaki en güçlü temsilcisini ayıracaktı aramızdan... 

Geçenlerde hastaneye yatırılmış, bir süre sonra kendi isteği üzerine çıkarılmıştı. Tıbbın sustuğu noktadaydı o anda koca şair... ``Son günlerini rahat geçirsin, köylüğünde bebeleri, torunları ile gönlünce yaşasın`` diye salıverilmişti.

Dadaloğlu`ların, Karacaoğlan`ların, Yunus Emre`lerin torunu, Türk halk ozanlarının sonuncusu yüce Aşık Veysel, 21 Mart Çarşamba günü, doğup büyüdüğü Sivas`ın Sivrialan köyünde Tanrı`nın rahmetine kavuştu."

``Bir Veysel yok artık...``
 
 
 
20 Eylül 1975Gülden Karaböcek, Ablası Neşe`nin Eski Eşiyle Evlendi"Eski "baldız-enişte" Gülden Karaböcek ile Atilla Alpsakarya, balayına çıkmadan önce,"Mutluluğumuzu ve birbirimize olan sevgimizi kimse gölgeleyemeyecek!" dedi.

Ve nihayet Gülden Karaböcek ile Atilla Alpsakarya evlendi... Hem öylesine yıldırım bir kararla ki, Levent`teki evlerinde kıyılan nikâh töreninde basının bir kesimi ve tanıkların dışında kimse yoktu... Bir de Beşiktaş Evlendirme Dairesi`nden getirilen bayan memuru sayarsak tamı tamına 8 kişiydik.

Aslında ilginç olan ne nikâhın bir evde kıyılması ne de kimsenin çağrılı olmamasıydı... Nasıl her nikâhta``bir keramet varsa`` Gülden Karaböcek-Atilla Alpsakarya evliliği de diğerlerinden farklı özellikler taşıyordu...

Geçmişte meydana gelmiş ve dizi halinde gelişmiş birçok olayın kahramanlarıydılar. Bildiğiniz gibi plak şirketi sahibi Atilla Alpsakarya ile Neşe Karaböcek fırtınalı bir ayrılık yaptılar... Ardından da Alpsakarya`nın, baldızı Gülden Karaböcek ile ilişkisinden söz edilmeye başlandı... Bunun gerçek olduğu da bir süre sonra anlaşıldı... Baldız-enişte ortak bir yaşama koyulmuştu...

Ve geçtiğimiz hafta içinde de öteden beri sürdürdükleri ortak yaşamlarını nikâh defterlerine attıkları imzayla sonsuzlaştırdılar... Böylece müzik dünyasının yeni sesi Gülden Karaböcek yıllar boyu``Enişte`` dediği, Atilla Alpsakarya ile dünya evine girdi..."
 
4 Haziran 1977İpucu Koptu, Seyyal Taner Yeni Bir Grup Kurdu
 
 
"Birlikte başarılı programlara imza atan Seyyal Taner ile İpucu Grubu`nun yolları ayrıldı. Fotoğrafta Seyyal Taner ile İpucu Grubu`nun üyeleri (soldan sağa) Özkan Uğur, Sedat Avcı, Mazhar Alansonve Fuat Güner birlikte görülüyor.

Beş ay önce birlikte çalışmaya karar veren Seyyal Taner ve ipucu , geçtiğimiz hafta içinde ayrıldı. Sürdürdükleri programlarla beğeni kazanan  İpucu ve Seyyal Taner`in kopmaları müzik dünyasında şaşkınlık yarattı...

Sahnedeki şovları ve ilginç danslarıyla bir buçuk yıldan beri başarılı bir şekilde sanat yaşamını sürdüren Seyyal Taner`e başlangıçta eşlik eden iki kişi vardı: Seyhan Karabay ve Sedat Avcı... Ancak sanatçı, beş ay önce Türk Hafif Müziği`nin ünlü topluluğu İpucu ile birleşti.

Mazhar Alanson, Fuat Güner, Özkan Uğur, Sedat Avcı ve Seyhan Karabay`dan  oluşan İpucu ile Seyyal Taner birlikte yaptıkları çalışmalarla beğeni kazandılar."

 

 

21 Ocak 1981Sahnelerimizin Cinsiyet Değiştiren İlk Assolisti"Çift cinsiyetli olarak doğan ve 19 yaşında ameliyatla kadın olan Serbülent Sultan, "Sonradan kadın olanlar, hiçbir zaman zarif olamazlar." diyor...


Serbülent Sultan... Selvi boylu, eskilerin deyimiyle endamlı, hokka gibi burnu, uzun dalgalı saçları, pürüzsüz cildiyle tam bir dişi, sahnelerin yeni assolisti. Bir zamanlar erkek olduğunu bilmeyenlerin yüreklerini hoplatacak cinsten bir kadın. 

Hemen herkes bu konuda çeşitli fikirler öne sürdü. Serbülent Sultan ise bu tür olayları yaşamış bir insan. Sözleri de gerçeğe en yakın olanı. Bir yılı aşan bir zamandan beri hormon tedavileriyle göğsü büyüyen Bülent Ersoy`un ameliyatla kadın olma söylentilerine yeni bir boyut kazandırıyor.

Bu arada Serbülent Sultan, sonradan kadın olanların, güzel olsalar da zarif olamayacaklarını belirtiyor ve, "Bir kadının bel inceliği, kalça hatları istenildiği kadar ameliyat olsun, bir transseksüelde oluşamaz." diyor."


 

Sahnedeki ilk günleri Gönül Yazar

 

 

Gönül Yazar, sahne ile, 1952`de «Ege Ses Kraliçesi» seçildikten sonra tanıştı. 20 yıl boyunca müziğimize birçok yenilik getirdi. Örneğin ilk el mikrofonunu kullanan odur... Yukarıda Gönül Yazar, henüz 16 yaşında sahnede...

 

 
Hülya Koçyiğit ile Selim Soydan`ın nikahları eşine ender rastlanır bir kalabalık içinde yapıldı. Telli duvaklı gelinle smokinli damat salona polis kordonuyla girebildiler. Nikah masasının etrafını üniformalı ve sivil polisler kordon altına almıştı. Bol tezahüratlı bu töreni izleyenler sonunda aynı kanaatte birleştiler: Türkiye`nin hiçbir evlendirme dairesi böyle bir törene sahne olmamıştır.

 
CC sohbet icin buraya
  Mesaj Ekle, arkadaş oyun sohbet icin cagir